''Peki, her şey iyi hoş da, bu adamlar nasıl bir araya
geldiler?''
Elimizdeki arşiv
kayıtlarına göre bundan 3 sene önce Seçkin,Turist Rehberliği okuyacağı
üniversiteye kayıt olduğunda, ilk derslerden birinde, sınıftaki tiplerden biri
''Sen Berat Seçkin Demirok musun?'' diye sorar... Bu kişi Emin'dir. Emin ve
Seçkin, artık tanışmış ve kaynaşmaya bu soru sayesinde başlamışlardır. Üniversite
sonrasında da devam edecek kardeşlikleri ile hayatlarına devam ederlerken, gün
gelir, Seçkin askere gider ve normal hayatında kendini insanlara bir şeyler
anlatırken düşünebileceği yerlerde iken, bu sefer hiç de kendini insanlara bir
şeyler anlatırken düşünemeyeceği bir yerde bulur. İşte burada, askerde de
Serkan'la tanışır. Daha önce hayal bile etmediği şeylerle, hayatlarla karşılaşır
burada ve bunlarla başa çıkabilmek için ne gerekiyorsa yapar Seçkin. Askerde
kurdukları dostluk sivil hayatta da devam eder.
Seçkin aracılığıyla Serkan ve Emin’inde tanışması, kaynaşması
sonrasında bir gün Serkan; Emin ve Seçkin'e yerinde duramayan, üretken bir adam
edasıyla “Oğlum biz madem tanıştık,kaynaştık ve iyi arkadaş olduk, öyleyse
neden yemek programı yapmıyoruz?” gibi mantık ötesi bir cümleyle çıkagelir.
İşte bu önerinin kabulü
sonucunda yukarıda adı geçen ve yemek yapmayı bilmeyen 3 adam, bir yandan dünya
mutfağından yemekler denerken, diğer yandan hem yemek hem de ait olduğu ülke ve
tarihi hakkında bilgi vermeyi, en önemlisi bunu amatörlük çeşnisi, bol kara
mizah sosuyla, doğal davranmanın sağlığından ve lezzetinden zerre uzaklaşmadan
ve eğlenmek için yapıyor. Bu eğlenceye katılıp katılmamak size kalmış…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder